Günümüzde, özellikle pandemi sonrasında kaygı bozukluğunun yaygınlığı giderek artmaktadır. Kaygı bozukluğu kısaca, bir kişinin belirli bir konu hakkında sürekli endişe ve korku hissetmesiyle karakterize edilen psikolojik bir rahatsızlıktır. Bu endişe ve korku, kişinin günlük yaşamını olumsuz etkiler. Aynı zamanda da yaşam kalitesini düşürür. Üstelik kaygı bozukluğunun hem zihinsel hem de fiziksel belirtileri vardır.
Kaygı Bozukluğunun Belirtileri
Kısaca ifade edecek olursak kaygı bozukluğu veya anksiyete sorunu yaşayan bireyler genellikle aşağıdaki belirtileri deneyimler:
- Ağız kuruluğu: Sürekli ağız kuruluğu hissi.
- Kaçınma dürtüsü: Belirli durum, yer veya etkinliklerden kaçınma eğilimi.
- Yoğun endişe ve korku hissi: Belirli bir olay veya durum karşısında aşırı endişe ve korku hissi.
- Titreme: Ellerde veya vücudun diğer bölgelerinde titreme.
- Aşırı terleme: Ani ve aşırı terleme atakları.
- Kas kasılmaları ve kramp belirtileri: Kaslarda gerginlik veya kas spazmları.
- Halsizlik ve bitkinlik hissi: Sürekli yorgunluk ve bitkinlik hissi.
- Duygusal odaklanamama: Dikkat dağınıklığı ve duygusal odaklanmada zorluk.
- Hızlı kalp atışı: Kalbin hızlı ve düzensiz atması.
- Mide-bağırsak sorunları: Karın ağrısı, bulantı veya sindirim sorunları.
- Uykusuzluk hali: Uykuya dalma veya uykuyu sürdürme zorluğu.
- Gerginlik ve huzursuzluk hissi: Sürekli gerginlik ve huzursuzluk hissi.
- Nefes darlığı: Nefes alma zorluğu veya sık sık derin nefes alma ihtiyacı.
- Hızlı solunum (hiperventilasyon): Hızlı ve sığ solunum.
Kaygı Bozukluğunun Nedenleri
Aslına bakarsanız kaygı bozukluğunun kesin nedenleri tam olarak bilinmemekte. Ancak, bazı yaygın nedenlerin şunlar olduğunu söylemek mümkün:
- Travmatik olaylar: Travmatik deneyimler, geçmişteki kötü anılar veya stresli yaşam olaylarının kaygı bozukluğunu tetiklemesi mümkündür.
- Genetik faktörler: Ailede kaygı bozukluğu öyküsü olan kişilerde bu rahatsızlığı geliştirme riski daha yüksektir.
- Stres: Yoğun stres altında kalmak, kaygı bozukluğunun önemli bir diğer tetikleyicisidir.
- Yaşam değişiklikleri: Önemli yaşam değişiklikleri, özellikle olumsuz olanlar, kaygı düzeylerini genellikle artırır.
- Zihinsel sağlık geçmişi: Daha önce zihinsel sağlık sorunları yaşamış kişilerde kaygı bozukluğu riski daha yüksektir.
Kaygı Bozukluğu Tedavisi
Eğer kaygı bozukluğu sorunu yaşamaktaysanız tedavi yöntemlerini merak ediyor olabilirsiniz. Genel olarak ifade edecek olursak kaygı bozukluğunun tedavisi, psikoterapi ve ilaç tedavisi gibi farklı yöntemleri içerir. Bu yöntemler kısaca şu şekildedir:
- Psikoterapi: Davranışçı-bilişsel terapi, kaygı bozukluğu tedavisinde en etkili yöntemlerden biridir. Terapi sürecinde, bireyin kaygıya neden olan düşünce kalıpları ve olumsuz düşünce desenleri değişime uğrar.
- İlaç tedavisi: Antidepresanlar ve anksiyolitikler gibi ilaçları, belirtileri hafifletmek ve kaygı düzeyini minimalize etmek için kullanmak mümkündür.
- Yaşam tarzı değişiklikleri: Düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme, uyku düzenine dikkat etme ve stresle başa çıkma teknikleri gibi yaşam tarzı değişiklikleri kaygıyı kontrol altında tutmaya katkı sağlar.
- Destek grupları ve danışmanlık: Kaygı bozukluğuyla başa çıkmak için grup terapisi ve destek gruplarına katılmak veya danışmanlık hizmetleri almak da faydalı olur.
Kaygı bozukluğu yaşayanların tedavi süreci farklıdır. Bu nedenle kişiye özgü bir tedavi planı oluşturmak gerekir. Tedaviye erken başlamak ve profesyonel destek almak bu bağlamda çok önemlidir. Bu tür desteklerden yararlanan kişilerin yaşam kaliteleri artar. Siz de kaygı ve endişelerinizde baş etmekte zorluk çekiyorsanız bizimle iletişime geçerek yüz yüze veya online terapi hizmetlerimizden yararlanabilirsiniz.
