Çocuklarda Kaygı Bozukluğu: Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

çocuklarda kaygı bozukluğu ve anksiyete nedir konusunda uzman görüşleri ve tavsiyeler

Çocuklarda kaygı bozukluğu en çok görülen bozukluklardan biridir. Bu yüzden çocuk ve ergen psikiyatrisinin en önemli konularından biri budur. Yaş gruplarına bağlı olarak çocuklarda kaygı bozukluğu oranı yüzde 10 ile 20 arasında değişir. Kaygı bozukluğu tanıları farklı olsa da çocukta kaygı bozukluğu belirtilerinin ortaya çıkması çeşitli sorunlara işaret eder. Belirtileri yeterince tanımayan ebeveynler, çocuğumda kaygı bozukluğu var mı diye endişe eder. Bu yazımızda, çocuklarda kaygı bozukluğu belirtileri ve tedavi yöntemleri hakkında faydalı bilgiler paylaşacağız.

Çocuklarda Kaygı Bozukluğu Nedir?

Kısaca ifade edecek olursak çocuklarda kaygı bozukluğu, var olan kaygı durumunun daha yoğun hale gelmesi ve yaşamsal işlevselliği bozması durumudur. Çocuk ve ergenlerde kaygı bozukluğu farklı şekillerde ortaya çıkar. Örneğin ayrılık kaygısı, panik bozukluk, özgül fobi veya sosyal fobi bunlardan birkaçıdır. Ayrıca yaygın kaygı bozukluğu ile medikal duruma bağlı kaygı bozukluğu da çocuklarda kaygı bozukluğu belirtileri ve tedavi yöntemleri bağlamında önemlidir.

Çocukluk döneminde anksiyete görülme sıklığıyla ilgili olarak farklı çalışmalarda farklı oranlara ulaşılmıştır. Genel olarak baktığımızda, bu oranın yüzde 9 ile 18 arasında değiştiğini söyleyebiliriz. Bu bozuklukların bir kısmı, ebeveynlerin doğru ve etkin müdahaleleriyle kontrol altına alınmakta. Ancak çocuklarda kaygı bozukluğu belirtileri ve tedavi yöntemleri ihmal edildiğinde ergenlik ve ileriki dönemlerde şikayetler daha da artış göstermekte.

Kaygı aslında kişinin gelişimsel sürecinde önemli birtakım işlevlere sahiptir. Bunların başında koruyucu ve uyumsal davranışları yönetme becerisi gelir. Normal kaygı durumunda kişi, kendini koruma ve güvenliği sağlama yönünde davranışlar sergiler. Örneğin, çocuğun çekici bir akranıyla karşılaştığında hissettiği kaygı, gelişimsel sürecinin normal bir parçasıdır. Oysa kaygıdan kurtulamama ve sürekli endişe duyma, kaygının patolojik hale geldiğini gösterir. Kaygı bozukluğu sorunu yaşayan çocuklar ve ergenlerde patolojik kaygı günlük yaşam işlevselliğine zarar vermeye başlar.

Ne var ki ebeveynler, kaygı bozukluğunu yeterince iyi tanımıyorsa çocuğun verdiği birçok belirtiyi ya fark edemez ya da farklı etkenlere bağlar. Özellikle küçük yaş gruplarında kaygı bozukluğu belirtileri birçok ebeveynin doğru değerlendirmede zorluk çektiği belirtilerdir. Örneğin 2 yaş kaygı bozukluğu belirtileri veya 3 yaş kaygı bozukluğu tedavisi bu tür durumların en yaygın örnekleridir. Bu yüzden tanı ve tedavi süreçleri gecikir. Zaman içinde ilerleyen semptomlar ergenlik döneminde ve ileriki aşamalarda daha farklı sorunlara zemin hazırlar.

Çocuklarda ve Ergenlerde Anksiyete Bozukluğu Türleri Nelerdir?

Anksiyete bozukluğu olan çocuklar ve ergenlerde bu sorun farklı şekillerde ortaya çıkar. Üstelik bazı durumlarda birden fazla çeşide rastlamak da mümkün. Çocuklarda kaygı bozukluğu belirtileri ve tedavi yöntemleri bağlamında en yaygın anksiyete bozukluğu türleri kısaca şu şekildedir:

  • Ayrılık anksiyetesi bozukluğu: Anneden, babadan, evden veya bakıcıdan ayrılma nedeniyle oluşan aşırı kaygı durumudur. Ebeveynin işe gitmesi veya okula başlama döneminde yaşanan yoğun kaygı buna örnektir.
  • Panik bozukluk: Çeşitli fizyolojik sorunlarla belirti veren bozukluktur. Örneğin nefes almada güçlük, baş dönmesi, hızlı nabız atışı gibi belirtiler çocuklarda ve ergenlerde panik bozukluk belirtileri arasındadır. Ancak 3 yaş kaygı bozukluğu belirtileri veya 4 yaş panik bozukluk tedavisi gibi konularda belirtileri daha iyi incelemek gerekir. 
  • Özgül fobi: Belli bir nesne, canlı veya olaya karşı sürekli korku ve endişe halidir. Bir diğer adı fobik anksiyete bozukluğudur. Örneğin çeşitli hayvanlar veya doktor ya da aşı korkusu bunlardan birkaçıdır. 8 yaş kaygı bozukluğu ve benzeri sorunlarda bu tür belirtiler önemli ipuçları sağlar. 
  • Sosyal anksiyete bozukluğu: Sosyal ortamlarda olumsuz izlenim bırakma korkusudur. Bazı kişiler tarafından yadırganma endişesi, çocuğun sosyal ortamlardan kaçınmasına neden olur.
  • Yaygın anksiyete bozukluğu: Geçmiş deneyimler, çevresel etkiler veya çeşitli endişelerle ortaya çıkan kaygı bozukluğu sorunudur. Belirtileri kontrol altında tutamayan çocukların akademik başarıları düşer, sosyal ilişkileri zayıflar. Çocuklarda kaygı bozukluğu belirtileri ve tedavi yöntemleri bağlamında yaygın anksiyete bozukluğu en çok dikkat çeken konulardan biridir.
  • Medikal duruma bağlı kaygı bozukluğu: Çocuğun geçirdiği bazı hastalıklar veya kullandığı ilaçlar medikal duruma bağlı kaygı bozukluğunu tetikleyebilir. Bu tür durumlarda ebeveynlerin vakit geçirmeden profesyonel destek araması gerekir. Aşırı kaygılı çocukların belirgin özellikleri medikal durumun kötüye gittiğinin bir işareti olabilir. 

Çocuklarda Kaygı Bozukluğu Nedenleri Nelerdir?

Kaygı aslında yaşam boyu deneyimlenen ve bireysel gelişim sürecinde hem koruyucu hem de uyumsal işlevleri olan bir duygudur. Ancak bazı nedenlerden dolayı kişinin işlevselliğini yitirmesine ve çeşitli sorunlar yaşamasına neden olur. Genel olarak ifade edecek olduğumuzda, çocuklarda kaygı bozukluğu nedenleri kısaca şu şekildedir:

  • Genetik faktörler ve ailedeki kaygı bozukluğu öyküsü
  • Beyindeki kimyasal sorunlar
  • Maruz kalınan ihmal
  • Ebeveynlerin baskıcı tutumları veya tutarsız davranışları
  • Alaycı tutumlar ile zorbalık
  • Ödül ve ceza sistemi
  • Yeni bir kardeşin gelmesi
  • Fiziksel veya psikolojik baskılar
  • Çevresel faktörler ve travmalar
  • Bakıcıların veya öğretmenlerin yanlış tutumları
  • Öğrenilmiş davranışlar

Çocuklarda Kaygı Bozukluğunun Belirtileri Nelerdir?

Çocuklarda kaygı bozukluğu farklı belirtilerle kendisini gösterir. Genel olarak ifade edecek olursak bu belirtileri duygusal, fizyolojik ve davranışsal belirtiler şeklinde üç kategoride ele almak mümkün:

Duygusal belirtiler:

  • Ruh halinde sinirlilik
  • Geçmeyen korku, endişe ve tedirginlik hali
  • Panik ve çaresizlik hissi
  • Huzursuzluk, tahammülsüzlük ve gerginlik
  • Sürekli baş ağrısı ve isteksizlik
  • Utanma hissi ve kızarıklık
  • Dikkat dağınıklığı ve odaklanma güçlüğü

Fizyolojik belirtiler:

  • Kalp atışında ve nefes alıp vermede artış
  • Mide ve bağırsak hareketlerinde ani değişim
  • Yutkunma güçlüğü ve mide bulantısı
  • Kanın kimyasal yapısında değişiklikler
  • Boyun ve omuz kaslarında gerilme
  • Terleme ve galvanik deri tepkisi
  • Avuç içlerinde sürekli soğukluk veya sıcaklık hissi

Davranışsal belirtiler: 

  • Kaygı yaratan durumlardan kaçma
  • Özgüven eksikliği ve yetersizlik hissi
  • Düşük özsaygı ve güvensizlik
  • Başarısızlık korkusu ve kınanma endişesi
  • Hata yapma kaygısı ve tutarsız davranışlar
  • Anksiyetenin arttığı durumlarda dona kalma

Belirtileri Doğru Değerlendirmek İçin Nelere Dikkat Etmek Gerekir?

Çocuk ve ergenlerde kaygı bozukluğu belirtileri çoğu zaman somatik yakınmalarla ilişkilendirilir. Bu nedenle belirtilerin altında yatan sorunlar genellikle gözden kaçar. Bu konuda hata yapmamak için belirtileri bütüncül bir yaklaşımla ele almak ve mutlaka uzman desteğinden yararlanmak gerekir. 

Kaygı bozukluğu belirtilerinden üzüntü, korku veya huzursuzluk gibi duygusal bileşenlerin altında pek çok neden olabilir. Örneğin çoğu zaman çocuğun günlük yaşam olayları bu duygulara yol açar. Ancak duygusal belirtilerin kalıcı ve sürekli hale gelmesi kaygı bozuklukları bağlamında önemli bir ipucudur. Benzer bir durum davranışsal belirtiler için de geçerlidir. Özellikle kaçınma davranışının kalıcı hale gelmesi çocuklarda kaygı bozuklukları bağlamında en önemli püf noktalarından biridir. 

Kaygı bozukluğu yaşayan çocuk ve ergenler, bu duyguya yol açan olgu veya olaylardan kaçınma eğilimindedir. Ancak bu tür davranışlar her zaman kaygı yönetim sorununa işaret etmez. Okul ilişkileri ve akran zorbalığı örnekleri de bazen kaçınma davranışını tetikler. Burada önemli bir püf noktası, çocuğun sergilediği kaçınma davranışının ne kadar süre devam ettiğidir. Bir diğer püf noktası ise kaçınmanın başka hangi belirtilerle birlikte geliştiğidir. Çocuklarda kaygı bozukluğu belirtileri ve tedavi yöntemleri bağlamında bu püf noktaları önemlidir. 

Duygusal ve davranışsal belirtilerin yanı sıra bilişsel belirtiler konusunda da bazı noktalara dikkat etmek gerekir. Nitekim kaygı yönetimi sorunu olan çocuklarda güçlü bir başarısızlık beklentisi vardır. Bu çocuklar hep en kötü seçenekleri düşünüp kendilerini mutsuz hisseder. Dolayısıyla örneğin bir sınavdan kötü not alma beklentisi kaygı bozukluğu tanısı için yeterli değildir. Ancak çocuk tüm derslerden başarısızlık kaygısı duyuyorsa bu önemli bir ipucudur. 

Çocuklara Anksiyete Bozukluğu Tanısı Nasıl Konur?

Çocuğunuzda kaygı bozukluğu belirtileriyle karşılaşmaktaysanız tanı yöntemlerini merak ediyor olabilirsiniz. Bu noktada şunu özellikle belirtmekte yarar var. Bir çocuğa kaygı bozukluğu tanısı koymak için belirtilerin mutlaka uzman tarafından incelenmesi gerekir.

Bu yüzden tanı süreci ve kriterleri özel bir uzmanlık gerektirir. Bu konuda gerekli uzmanlığa sahip olmayan kişilerin belirtileri farklı şekilde değerlendirmesi mümkün. Genel olarak ifade edecek olursak, tanı yöntemleri ve süreci kısaca şu şekildedir:

  • Gözlem ve değerlendirme: Çocuklarda kaygı bozukluğu belirtileri öncelikle uzman tarafından gözlenmelidir. Nitekim çocuğun kaygı düzeyi, fizyolojik tepkileri ve sosyal davranışları gözlem ve değerlendirmenin en önemli bileşenleridir.
  • Çocuk ve aileyle görüşme: Tanı sürecinde çocukla ve aileyle görüşmek, konuya ilişkin önemli veriler sağlar. Çocuğun kaygı bozuklukları semptomlarını daha iyi anlamak için bu görüşmeler birçok ipucu verir. Aile dinamiklerinin analizi, aynı zamanda da tedavi planı oluşturmaya katkı sağlar.
  • Ayrıntılı klinik değerlendirme: Gözlem ve değerlendirmenin ardından çocuk psikoloğu veya psikiyatristi, çocukta kaygı bozukluğu belirtileri konusunda ayrıntılı klinik değerlendirme yapar. Bu kapsamda, çocuğun ailesinde kaygı bozukluğu öyküsünü araştırır. Aile yapısının yanı sıra sosyal çevresi ve okul durumunu da inceler.
  • Psikolojik değerlendirme araçları: Çocuklarda kaygı bozukluğu belirtileri ve tedavi yöntemleri bağlamında psikolojik değerlendirme araçları da tanı koymada önemli bir yöntemdir. Yapılandırılmış değerlendirme araçları, bir dizi psikolojik testten oluşur. Bu araçlar sayesinde uzman psikolog, tanı koymak için belirtileri bilimsel yöntemlerle inceleme imkanı elde eder.
  • Diferansiyel tanı yöntemi: Bazı durumlarda çocuklarda kaygı bozukluğu belirtileri farklı medikal hastalık öyküleriyle yakından ilgilidir. Bu konuda hata yapmamak ve esas nedenleri ortaya çıkarmak için çocuğun tıbbi durumunu incelemek gerekir. Diferansiyel tanı yönteminde çocuğun kaygı bozukluğu belirtileri genel sağlık durumuyla karşılaştırılır.

Aile İçi Şiddet ve Çocuklarda Anksiyete Bozukluğu

Çocuklarda kaygı bozukluğu belirtileri ve tedavi yöntemleri konusunda en çok merak yaratan başlıklardan biri aile içi şiddetin bu soruna etkisidir. Nitekim aile içi şiddet, birçok çocuk ve yetişkinde anksiyete sorununa yol açan faktörlerden biridir. Aile üyelerinin birbirlerine uyguladığı fiziksel, duygusal veya psikolojik şiddet, kişi üzerinde zararlı birçok etkiye neden olur. Böyle bir ortamda büyüyen çocuklarda kaygı bozukluğu belirtileri daha güçlü şekilde ortaya çıkar.

Aile içi şiddetin en önemli zararlarından biri, çocukların duygusal güvenliğini zedelemesidir. Bu durum, birçok travmatik deneyime yol açar. Öğrenilmiş davranışlar nedeniyle çocuklar kaygılı davranışları bazen içselleştirir. Nitekim aile üyeleri sürekli endişeli veya kaygılıysa bu durum çocukların bu tür davranışlar geliştirmelerine neden olur. Duygusal güvenliği zedeleyen zorlayıcı yaşam değişiklikleriyle baş etmeleri bu tür durumlarda oldukça zorlaşır.

Aile içi şiddetin çocuklarda kaygı bozukluğu belirtileri ve tedavi yöntemleri bağlamında önemli bir diğer etkisi bilişsel faktörlerle ilgilidir. Çocukların maruz kaldığı duygusal şiddet düzeyi arttıkça, düşünce tarzları ve yorum becerileri bundan zarar görür. Sürekli olumsuz düşünceler aşırı endişe ve tehdit algısını artırır. Bu tür durumlarda çocukların kaygı bozukluğuyla başa çıkma becerileri zayıflar.

Ailede fiziksel veya psikolojik şiddete maruz kalan çocuklar, iletişim ve destek konusunda oldukça dezavantajlı konumdadır. Aile içi iletişim kalitesinin düşük olması, çocuğun kendisini daha da yalnız hissetmesine yol açar. Çocuğun aile üyelerinden beklediği desteği görmemesi, kaygı düzeyinin artmasına neden olur. Bu tür durumlarda çocuklarda kaygı bozukluğu belirtileri ve tedavi yöntemleri çok daha kritik hale gelir.

Bakıcı ve Öğretmen Tutumları ile Kaygı Bozukluğu Belirtileri

Çocuklarda kaygı bozukluğunun belirtileri konusunda ebeveyn tutumları kadar bakıcı ve öğretmen tutumları da önemlidir. Çünkü çocukların aile üyelerinden sonra en çok etkilendiği kişiler onlardır. Bakıcı veya öğretmenlerin çocuğa gücünün üzerinde görevler vermesi, kaygı bozukluğu semptomlarını tetikleyebilir. Bir konuda çocuk ne kadar zorlanır ve görevi yerine getirme güçlüğü çekerse panik bozukluk riski o kadar artar.

Diğer taraftan, çocukları çeşitli konularda ödül ve ceza sistemiyle eğitmeye çalışmak da kaygı bozukluğu semptomları konusunda oldukça riskli bir yöntemdir. Bakıcı veya öğretmenlerin bu konularda sergileyeceği yanlış tutumlar, çocuğun kaygı yönetme becerilerini aşan durumlarla karşılaşmasına neden olur. Yanlış bakıcı veya öğretmen tutumları, çocuklarda yanlış rol modellerinin gelişmesine neden olur. Küçük yaşlarda edindikleri yanlış davranışlar ileriki dönemlerde daha büyük duygusal veya psikolojik sorunlara zemin hazırlar.

Bu konuda en doğru yaklaşım, aşırı endişe ve korkutucu tutum ve davranışlardan uzak durmaktır. Nitekim, bakıcılar veya öğretmenler çocuğun iyiliği adına aşırı koruyucu veya korkutucu tutumlar sergilediğinde çocuklar bu davranışları içselleştirir. Buna bağlı olarak kendilerini sürekli tehlike altında hissedebilirler.

Aynı şekilde, özgüven eksikliği konusunda da bu durumun çeşitli sakıncaları vardır. Çocukların kendi başlarına bir şeyler başarmalarına izin verilmediğinde başarısızlık korkusu da kaygı bozukluğu belirtilerinin artmasına neden olabilir. Bu tür durumlarda özgüven eksikliği için terapi desteği faydalı sonuçlar sağlar.

Kaygı Bozukluğu Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Çocuklarda kaygı bozukluğu belirtileri ve tedavi yöntemleri konusunda en çok merak edilen bir diğer nokta, kaygı bozukluğunun tedavi edilmemesi durumunda neler olabileceğidir. Genel olarak ifade edecek olursak, tedavinin ihmali durumunda bu sorun birçok fizyolojik ve psikolojik soruna zemin hazırlar. Örneğin uyku bozuklukları ve yeme sorunları bunlar arasında en yaygın olanlarıdır. Bağışıklık sistemini baskılayan sorunlar, ileriki yaşlarda hastalıklara daha kolay yakalanmaya yol açar.

Çocuklarda ve ergenlerde kaygı bozukluğu semptomları arasında mide ve kas ağrıları, önemli bir diğer grubu oluşturur. Bazı durumlarda şikayetler ciddi ölçüde artar. Buna bağlı olarak akademik başarılarda düşüş meydana gelir. Belirtiler aynı zamanda da sosyal ilişkilere zarar verir. Kişinin sosyal ortamlardan uzak durması, tüm yaşamını ve iş performansını olumsuz etkiler. Örneğin karşı cinse karşı özgüven eksikliği kişinin tüm hayatı boyunca mutsuzluk yaşamasına neden olabilir.

Diğer taraftan, kaygı bozukluğu konusunda ebeveynlerin yanlış tutum ve davranışları da sorunların büyümesine neden olur. Nitekim belirtiler konusunda yeterli bilgiye sahip olmayan ebeveynler, bunları farklı sorunlarla kolayca ilişkilendirir. Bu nedenle sorunlara geçici çözüm yolları üretirler. Örneğin mide veya kas şikayetlerine iyi gelen birtakım çözümlerle geçici rahatlama sağlarlar. Oysa çocuklarda kaygı bozukluğu belirtileri mutlaka psikolojik test ve envanterleri kullanarak teşhis edilmeli. Tedavi için de yine mutlaka profesyonel yardım almak gerekir.

Çocuklarda Kaygı Bozukluğu Tedavisi Nasıl Yapılır?

Çocuğunuzda anksiyete bozukluğu belirtileri ile karşılaştığınızda tanı ve tedavi için mutlaka profesyonel çözüm yollarına başvurmalısınız. Nitekim tedavi planı oluşturma, ancak uzman psikolog veya çocuk psikiyatristleri tarafından gerçekleştirilebilecek bir süreçtir. Tedavi planı, her çocuğun bireysel özellikleri, ihtiyaçları ve semptomların şiddetine göre farklılık gösterir. Genel olarak ifade edecek olursak, terapi sürecinde şu yöntemler yarar sağlar:

  • Aileyle işbirliği yapmak: Çocuğun yaşadığı anksiyete bozukluğunun nedenleri aile içi ilişkilerden kaynaklanıyorsa, tedavi sürecinde bu nedenlerde mutlaka iyileşme sağlamak gerekir. Bu yüzden, çocuklarda kaygı bozukluğu yönetiminde aileler, tedavi sürecinin doğal bir parçasıdır.
  • Terapi yöntemlerinden yararlanmak: Bazı çocuklar kaygı bozukluğuyla başa çıkmak için desteğe ihtiyaç duyar. Bu tür durumlarda terapi desteği hem fiziksel hem de psikolojik sorunların çözümüne önemli faydalar sağlar. Bu bağlamda örneğin oyun terapisi Ankara talepleriniz için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
  • İlaç tedavisi: Kaygı bozukluğu belirtilerinin derecesi ve çocuğun yaş grubuna göre tedavi için ilaç seçenekleri gündeme gelebilir. Ancak bu sürecin mutlaka uzmanlar tarafından yönetilmesi gerekir. Yanlış ilaç seçimi ve kullanımı belirtileri azaltmadığı gibi daha büyük sorunlara da neden olabilir.
  • Destekleyici ağ: Çocuğun kaygı bozukluğuyla mücadele becerilerini geliştirmesi için kendisini huzur ve güvende hissetmesi gerekir. Bu bağlamda bakıcılar veya öğretmenlerin tutumu önemlidir. Destekleyici bir ağa sahip çocuklarda mücadele becerileri daha kolay gelişir. Tedavi sürecinde ailelere bu konuda da bilgi verilir.
  • Ebeveyn eğitim programları: Çeşitli kurum veya kuruluşlar tarafından verilen eğitim programları, hem çocuklar hem de ailelerin sorunlarla başa çıkma becerilerini artırır. Bu eğitimler sayesinde aile üyeleri birbirlerini daha iyi anlayarak kaygı yönetim becerilerini birlikte geliştirirler.

Çocuklar ve Ergenlerde Kaygı Bozukluğuna İyi Gelen Terapi Çeşitleri Hangileridir?

Bazı terapi çeşitleri çocuklarda kaygı bozukluğu belirtileri ve tedavi yöntemleri konusunda önemli iyileşmeler sağlamakta. Ancak tabii ki doğru terapi çeşidini seçmek ve uygulamayı da doğru yapmak bu bağlamda kritik önemdedir. Bu terapi yöntemlerini ana hatlarıyla şu şekilde ele almak mümkün:

  • Bilişsel davranışçı terapi: Kaygı bozuklukları ve anksiyete tedavisinde en yaygın yöntemlerden biridir. Bu yöntemde terapist, çocuklara veya ergenlere kaygı nedenleri hakkında bilgi verir. Ardından kaygıyı minimalize eden düşünce ve davranış stratejileri öğretir.
  • Çocuk merkezli oyun terapisi: Çocuklar için oyun hem eğlenceli bir etkinliktir. Hem de çeşitli duygu ve düşüncelerin anlatım aracıdır. Aynı zamanda da doğru davranış şekillerini öğrenme yöntemidir. Uzman terapist, çocuk merkezli oyun terapisi ile çocuğun belirtilerle mücadele becerisini geliştirir.
  • Maruz kalma terapisi: Çocukların kaygı yaratan durumlarla yüzleşmelerini amaçlayan özel bir terapi çeşididir. Bu yöntem de belirti düzeyinin düşmesine ve semptomlarla daha iyi mücadele etmesine katkı sağlar.
  • Aile terapisi: Çocuklarda kaygı bozukluğu belirtileri ve tedavi yöntemleri arasında aile terapisi önerileri de etkili bir diğer yöntemdir. Bu yöntemde aile üyeleri, çocuğun kaygı bozukluğu durumu hakkında bilgi sahibi olur. Bu sayede uygun destek stratejileri geliştirmeye katkı sağlar.
  • Gevşeme teknikleri: Çocukların yaş gruplarına uygun bazı gevşeme teknikleri ve egzersizler, kaygı yönetim becerilerini geliştirmelerine katkı sağlar. Aynı zamanda da stres ve depresyon gibi sorunlar karşısında kendilerini daha iyi hissetmelerine yardımcı olur.

Anksiyete Bozukluğu Olan Çocukları İçin Ebeveynlere Tavsiyeler

Çocuğunuzda kaygı bozukluğu ve anksiyete belirtileriyle karşılaştınız diyelim. Veya uzmanlar tarafından çocuğunuza böyle bir teşhis konmuş olsun. Bu durumda çocuğunuzla ilişkinizde ve kurduğunuz iletişimde bazı konulara özellikle dikkat etmelisiniz. Bunlar arasında en önemlilerini genel olarak şu şekilde ifade etmek mümkün:

  • Destek ve şefkat gösterin: Çocuğunuza destek ve şefkat gösterirseniz kaygı bozukluğu belirtileriyle mücadele becerisi artar. Aksi türdeki her davranış, mücadele konusunda daha fazla zorluk çekmesine neden olur.
  • Koşulsuz kabul edin: Çocuğunuzun istemediğiniz birtakım davranışlarına vereceğiniz tepkiler daha büyük sorunlar yaşamasına neden olabilir. Oysa koşulsuz kabul etme davranışı, ona olan sevgi ve hoşgörünüzü yansıtır. Bu sayede çocuğunuzun özgüveni artar.
  • Mücadele becerisini geliştirin: Çocuklar yaş gruplarına bağlı olarak farklı mücadele becerilerine sahiptir. Çocuğunuzun yaşına uygun mücadele becerileri konusunda uzman psikolog desteğinden yararlanabilirsiniz.
  • Açık iletişim kurun: Çocuğunuzla iletişiminiz daima açık ve net olmalı. Bu sayede birbirinizi daha iyi anlar, gereksiz korku ve endişelerin oluşmasını engellersiniz.
  • Duygularını ifade etmesine imkan sağlayın: Çocuklar bazı duygularını ifade etmede çeşitli güçlükler yaşar. Bu tür durumlarda oyun terapisi etkili bir ifade yöntemidir. Bu konuda da uzman desteğinden yararlanabilirsiniz.
  • Ödül ve cezadan uzak durun: Çocuğunuzda kaygı bozukluğu belirtileri varsa ödül ve ceza mekanizması belirtilerin daha da artmasına neden olur. Bunun yerine daha net bir iletişim dili ve daha hoşgörülü yaklaşımlar daha faydalı olacaktır.
  • Profesyonel desteği ihmal etmeyin: Kaygı bozukluğu belirtileri ile mücadele konusunda çocuğunuzun daha başarılı olması için profesyonel destekten yararlanabilirsiniz. Hem bu sayede, birlikte geçirdiğiniz zamanı daha kaliteli hale getirebilirsiniz.

Kaygı Bozukluğu İçin Terapi Desteği Nereden Alınır?

Çocuklarda kaygı bozukluğu belirtileri ve tedavi yöntemleri bağlamında terapi desteğinin nereden alınabileceği de önemli bir merak konusudur. Bu konuda çocuk ve ergenlerde anksiyete bozuklukları konusunda uzmanlaşmış profesyonellerle iletişime geçebilirsiniz. Çocuk psikologları ve psikiyatristler terapi desteği için en uygun seçenekleri sunacaktır.

Bunun yanı sıra okulların rehberlik ve psikolojik danışmanlık hizmetleri de çocuklarda kaygı bozukluğu tedavisi için önemli bir kanaldır. Bu hizmetler sayesinde çocuklar, çeşitli belirtilerle mücadele becerilerini artırır. Okul danışmanları çocuklara terapi desteği sağlayabileceği gibi ailelerle işbirliği konusunda da önemli işlevleri yerine getirir.

Günümüzde sayıları hızla artan çocuk ve ergen psikiyatri klinikleri, kaygı bozukluğu belirtileri ve tedavi yöntemleri konusunda önemli bir diğer seçenektir. Ayrıca online terapi platformları ile danışmanlık merkezlerinden de yararlanmak mümkün. Online kanalların diğerlerine oranla en önemli avantajı şüphesiz ki destek hizmetlerine erişimi kolaylaştırmasıdır.

Emin Terapi Merkezi olarak çocuklarda kaygı bozukluğu belirtileri ve tedavi yöntemleri konusunda uzun yıllardır faaliyet göstermekteyiz. Alanında uzman kadromuzla çocukların ruh sağlığı sorunlarını ele alıyor, aileleriyle birlikte danışmanlık desteği sağlıyoruz. Çocuğunuzda anksiyete belirtileri gözlemlemişseniz veya bu konuda danışmanlık desteği almak istiyorsanız bizimle iletişime geçebilirsiniz. Sitemizde seans planlama modülünü kullanarak başvuru talebinizi bize kolayca iletebilirsiniz. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

× WhatsApp